Jeo-Politik Konum İtibariyle ibariyle Türkiye'nin Sorunları
Türkiye bulunduğu yer itibarıyla uluslararası geçiş noktasıdır. Asya'dan Avrupa'ya, Afrika'dan Asya'ya bir güzergah oluşturan ülkemiz, uluslararası güç potansiyellerinin bölge üzerindeki, emelleri, küresel iklimin yaşattığı zorluklar, toprağın konumu, fay hatları, petrol ve doğalgaz yatakları bakımından kritik bir konumdadır. Uzun yıllar güya dostumuz Amerika'nın Ortadoğu'da kalkıştığı saldırılar, kışkırtmalar, Balkan coğrafyasında meydana gelen olaylar, Rusya coğrafyasında meydana gelen olaylar, Yunanistan ile aramızda oluşan sorunlarla kaşınan problemler, Kıbrıs'la ilgili problemler, genellikle Amerika ve Amerika'nın müttefikleri ile yürütülen uzunca hatta Amerika var olduğundan bu yana Türkiye üzerinde tezgahlanan oyunlar, başlı başına bir problemdir. Önce yakın tarihte Saddam'la başlayan körfez problemi, öncesinde İran-Irak Savaşı, sonrasında Arap baharı ile beraber karıştırılan Afrika ve Suriye krizi ile doruğa çıkan işgaller başlı başına sorun olmakla beraber, bunlar yetmiyorcasına Kafkasya coğrafyasının karıştırılması, Ukrayna, Çeçenistan, Kırım, Balkan coğrafyasının karıştırılması eş zamanlı olarak Yunanistan ve Kıbrıs üzerinde meydana gelen kışkırtmalar hepsi Türkiye'nin başını kaldırdığı, rahatladığı dönemlere eş zamanlı olarak gelmiştir. Sanmayın ki Arap baharı Araplarda meydana gelen bir problemdir, sanmayın ki Suriye'de meydana gelen olaylar Suriye'nin iç sorunudur, hepsi Türkiye'nin kalkınması, gelişmesi korkusuyla tezgahlanan oyunlardır! Türkiye bir tarafı çözdüğü zaman yeni problemler bizzat Amerika tarafından doldurulan bir silah gibi Türkiye'nin karşısına çıkarılmaktadır, yani zalim Amerika sürekli bir yerleri, bir şeyleri, bir gurubu, bir terörist örgütü beslemektir. Son Afganistan olayı ve başkaldıran Taliban sanmayın ki Amerika'dan bağımsızdır. Hepsi evet hepsi Türkiye'ye yöneliktir. Problem nerededir ne zaman ortaya çıkmış bu olaylar? Türkiye terörle, Suriye'de başarıya ulaşacağı sırada Taliban olayı patlak vermiş ve bu olay Türk siyaset ortamını karıştırmak için yazılan senaryo Türkiye'deki işbirlikçiler tarafından özellikle ısrarlı ve inatçı bir şekilde istismar edildi ve hala da ediliyor. Bütün bunlar yetmiyormuş gibi doğal afetler, sel baskınları, toprak kaymaları küresel iklimden kaynaklanan orman yangınları Türkiye'nin atmosferinin iyice bozmuştur. Hain Amerika Türkiye'deki siyaset ortamına o şekilde girmiştir ki Çin ile aşı Anlaşması yaptığımız sırada sanki yeni çıkmış bir sorunmuş gibi Uygur Türk'ü sorununu siyaset ortamına sürmüştür, sanki dünyada aşı bulundu da Türkiye'ye gelmedi gibi bir yaklaşımla kendi yapım şirketlerinin haber bültenlerinde 'aşı yok' kışkırtması yaparak halkı umutsuzluğa sevk etmiştir, anlaşmalar yapıldıktan sonra da 'aşı olmayın' kampanyası yürütüyor! Amerika Türk siyasetine o şekilde karışıyor ki, iktidarı oluşturan ittifak karar almadıkça seçime gidilmeyeceğini bildiği halde, spor kulüplerinin kongrelerinin yapılması sıkıntılı olduğu bir dönemde 'Erken seçim' polemiği yaratması başlı başına bir Amerikan tezgahıdır!
Bütün bunlara rağmen sağlam bir mayamız var, metanet gücümüz var! İlerleyen zamanlarda da da senkronik olarak bu problemler bu kışkırtmalar devam edecektir.
"Zulmün topu var, güllesi var, kal’ası varsa,
Hakkın da bükülmez kolu, dönmez yüzü vardır;
Göz yumma güneşten, ne kadar nûru kararsa
Sönmez ebedî, her gecenin gündüzü vardır."
Allah yar ve yardımcımız olsun?merhaba